Mâ’ûn Suresi
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
اَرَاَيْتَ الَّذ۪ي يُكَذِّبُ بِالدّ۪ينِۜ
Eraeytellezî yukezzibu biddîn.
Gördün mü o hesap ve ceza gününü yalanlayanı?
فَذٰلِكَ الَّذ۪ي يَدُعُّ الْيَت۪يمَۙ
Fezâlikellezî yedu’ul yetîm.
İşte o, yetimi itip kakan,
وَلَا يَحُضُّ عَلٰى طَعَامِ الْمِسْك۪ينِۜ
Ve lâ yahuddu alâ ta’âmil miskîn.
Yoksulu doyurmaya teşvik etmeyendir.
فَوَيْلٌ لِلْمُصَلّ۪ينَۙ
Feveylun lilmusallîn.
Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,
اَلَّذ۪ينَ هُمْ عَنْ صَلَاتِهِمْ سَاهُونَۙ
Ellezînehum an salâtihim sâhûn.
Onlar namazlarını ciddiye almazlar (namazlarından gafildirler).
اَلَّذ۪ينَ هُمْ يُرَٓاؤُ۫نَۙ
Ellezînehum yurâûn.
Onlar (ibadetlerinde) gösteriş yaparlar.
وَيَمْنَعُونَ الْمَاعُونَ
Ve yemne’ûnel mâ’ûn.
Ve en ufak bir yardıma (zekât ve sadakaya) bile engel olurlar.