Zilzâl Suresi
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
اِذَا زُلْزِلَتِ الْاَرْضُ زِلْزَالَهَاۙ
İzâ zulziletil ardu zilzâlehâ.
Yeryüzü o kendine has sarsıntısıyla sarsıldığı,
وَاَخْرَجَتِ الْاَرْضُ اَثْقَالَهَاۙ
Ve ahracetil ardu eskâlehâ.
Ve yeryüzü, ağırlıklarını dışarı çıkardığı,
وَقَالَ الْاِنْسَانُ مَا لَهَاۚ
Ve kâlel insânu mâ lehâ.
Ve insan “Buna ne oluyor?” dediği zaman,
يَوْمَئِذٍ تُحَدِّثُ اَخْبَارَهَاۙ
Yevmeizin tuhaddisu ahbârahâ.
İşte o gün (yer), kendi haberlerini anlatır.
بِاَنَّ رَبَّكَ اَوْحٰى لَهَاۜ
Bi enne rabbeke evhâ lehâ.
Çünkü Rabbin ona (öyle) vahyetmiştir.
يَوْمَئِذٍ يَصْدُرُ النَّاسُ اَشْتَاتًا لِيُرَوْا اَعْمَالَهُمْۜ
Yevmeizin yasdurun nâsu eştâten li yurev a’mâlehum.
O gün insanlar, amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölük pörçük (kabirlerinden) çıkarlar.
فَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُۜ
Fe men ya’mel miskâle zerratin hayran yereh.
Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse, onun mükâfatını görecektir.
وَمَنْ يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُ
Ve men ya’mel miskâle zerratin şerran yereh.
Kim de zerre ağırlığınca bir şer işlerse, onun cezasını görecektir.